DEPREMDE ZARAR GÖRENLERİN HAKLARI




Meydana gelen deprem felaketleri ile karşılaşan vatandaşlar, maddi ve manevi her türlü zararlarının karşılanması için bir kısım hukuk yollarına müracaat edebilirler. Bu hususta zarar gören vatandaşların müracaat edebilecekleri hukuk yolları kısaca aşağıdaki şekilde özetlenmiştir. Depremin neticesinde binanın yıkılması sonucu meydana gelen ölüm yada yaralanmalarda binaların proje müellifi mimar ve mühendisler, binaları inşa eden müteahhit ve yükleniciler, yapı denetim kuruluşu aracılığı ile yapılan bir yapı söz konusu ise bu kuruluşların sorumluları hakkında maddi ve manevi tazminat talepleri Borçlar Kanunu 49. maddesine göre haksız fiil sebebiyle açılmaktadır. Bunun dışında eser sözleşmesi hükümleri gereğince sonradan çıkan gizli ayıptan dolayı ilgili kişilerin hukuki sorumlukları bulunmaktadır. Hasar gören binada birden fazla kişinin sorumluluğu mevcut ise, bu kişiler kusurları oranında müştereken sorumlu olacaklardır. Ev/arsa/bina sahibinin bölüşük kusuru varsa hakkaniyete uygun bir indirim yapılmalıdır. Hasar gören yapıda birden fazla kişi, şirket, müteahhittin sorunluluğu varsa, kendi aralarında birebirlerine rücu edebilecekleri gibi, dava açıldığında da açılan davayı sorumlu olduğunu düşündükleri kişilere ihbar etmeleri gerekecektir. Bu kişiler açısından dava arkadaşlığı bulunduğundan, hepsine karşı birlikte husumet yöneltilerek dava açılabilecektir. Zarar gören binanın konut sigortası olmasına rağmen sigorta şirketi yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınıyorsa sigorta şirketine karşı da açılacak davada husumet yöneltilmelidir.İlgili kişilerin hukuki sorumluluğu sadece ölüm yada yaralanma halleri ile sınırlı olmayıp, binadaki yıkım yada hasar sebebi ile uğranılan diğer zararlar da tazmin sorumluluğu kapsamındadır. Zarar gören yapı emsali bir yapının ikamesi için ödenmesi gereken emsal kira bedeli de; ayıplı yapıdaki ayıbın makul sürede giderilmesi süresince talep edilebilecektir. Manevi tazminat talepleri de bu kapsama dâhildir.